“Ben hırsız değilim.” Kimsesiz soğuk bir gecede böyle bir çığlık duyduğunuzu hayal edin… “Ben hırsız değilim.” Bomboş sokaklarda, insanoğlunun gün geçtikçe kararan kalplerinden daha siyah bir gecede bu cümlenin avaz avaz şehrin sokaklarında yankılandığını düşünün. Kocaman bir sessizlikte, kimsesizlikte buz gibi bir gecede kendinizi savunmak zorunda kaldığınızı, avaz avaz haykırsanız da sizi kimselerin duymadığını hissedin…
“BEN HIRSIZ DEĞİLİM”
Gündemde geniş yer bulduğu üzere, ülke genelinde yaygın bir süpermarketin temizlik işçisinden aldığı ve internette paylaşılan el yazılı savunmayı belki okumuşsunuzdur. Konu, marketin Belediyenin çöp kutusuna attığı çürük sebzelerin işçi tarafından çöpten alınması… Şimdi bir kez daha vicdansız ve soğuk sokaklarda, yoksulluğun gecenin soğuğundan daha soğuk olduğu bir gecede şu cümleyi duyun: “Ben hırsız değilim.”
MİLLETİN GELDİĞİ İÇLER ACISI HALE BAKIN
Yaptığı iyilikleri ihtiyaç sahipleri görmesin diye uğraşan bir milletin geldiği içler acısı hale bakın… Fakirlerin dilenmekten, zenginlerin gösterişten çekindiği eski zamanları anımsayın… Sadakaların taşlara bırakıldığı, ihtiyaç sahibinin gece vakti gelip ihtiyacı kadarını alıp, kalanını kendisi gibi bir başka fakire bıraktığı o zamanları hatırlayın…
“YOKSULLUK VE ÇARESİZLİK İŞÇİNİN BELİNİ BÜKÜYOR”
Geldiğimiz gün, yaşadığımız zaman insanı hayrete düşürecek türden. Bir işçinin işverene maliyetinin boyutunu da çok iyi biliyorum, günümüz koşullarında ortalama bir hayat sürmenin işçiye bedelini de çok iyi biliyorum… Emeği ile para kazanmaya uğraşan işçi, zorlanıyor… Çocuk büyütürken, çocuk okuturken, eşinin gönlünü yapıp, çocuklar bir şeylerden geri kalmasın diye uğraşırken işçinin beli bükülüyor… İşyerinde uzun mesai saatleri işçinin belini bükmüyor… Yoksulluk ve çaresizlik işçinin belini büküyor… “İşçiye emeğinin karşılığını alın teri kurumadan önce ödeyiniz.” şeklinde buyrulan bir dinin mensupları olarak, işçi Mahkeme kapılarında süründürmekle tehdit ediliyor… İşçi, kimi durumlarda; sırf tazminat alamadan kovulsun diye hırsızlıkla, tacizle suçlanıyor…
“BEN HIRSIZ DEĞİLİM ÇOK YOKSUL BİR İŞÇİYİM”
Yukarıda belirttiğim olayla ilgili olarak; sonrasında işçinin bir el yazılı metni daha paylaşıldı. Bu metinde, işvereni korur şekilde kendisinin alınganlık gösterdiği yönünde cümleler ve ifadeler vardı. İşini kaybetmemek ve tepki çekmemek adına ikinci metni yazmak zorunda hissettiği kanaatindeyim. Cümlelerindeki içtenliği, samimiyeti ve çaresizliği kalbimde hissettim. Dileğim şudur ki: Zulmedenlerden olmayın… Hiç kimseyi “Ben hırsız değilim çok yoksul bir işçiyim.” demek zorunda bırakmayın…
Hukukun ışığında buluşmak dileğiyle…