Hepimize iyi günler, güzel bir hafta diliyorum. Sevgi ve mutlulukla geçsin de diyeceğim ama bu ara pek mümkün görünmüyor. Hepimizde ekonomik, ruhsal ve sosyal çöküntü var. Covidi ayrı, döviz dalgalanmaları ayrı, hayat pahalılığı ayrı dertlerimiz. Para yetirebilen var mı hayata bilmiyorum? Yaşamak ülke nüfusunun %90’ ı için çok zorlayıcı bir eylem oldu.
PARA HAVUZUNUN CİDDİ DOLMA PROBLEMİ VAR
Hepimizin okul yıllarında sıkça karşılaştığı “havuz problemleri” baş belamızdı. Aslında ben severdim, sabit akan 2-3 musluk ve sabit boşaltan birkaç tahliye borusu ile havuzun kaç saatte dolacağını hesaplamayı.. Benim için bulmaca gibi birşeydi. Ama yaşadığımız şu an cebimizdeki havuzun dolma-boşalma hızı hesabını yapmayı hiç sevmedim. Şimdi cebimde bir havuz var, gece uyuyorum uyanıyorum; cebimi doldurmak için onca uğraşırken bakıyorum barajdaki suyu azalttıkları için cep havuzumu doldurduğum muslukların kalibresi düşmüş. Birkaç saat daha geçiyor bir bakıyorum havuzun dibine doğalgaz, elektrik, benzin, vergi, işçilik gideri vb yeni tahliye delikleri açılmış veya eski delikler genişletilmiş. Bırakın havuzun dolmasını su seviyesi düşmüş. Bu kadar değişken ile bu havuz nasıl dolar arkadaş. En kötüsü de yarıdan fazlası boşalmış havuzun dolu olduğuna inanmamızı bekliyorlar, ya inanamıyoruz ki.. Cebimdeki para havuzunun ciddi düzeyde dolma problemi var.
Tİcaret İlmİne ve matematİk bİlİmİne aykırı bir durum bu
Durumu bir de basit matematik ile anlatayım; şimdi ben standart 4 ayaklı, dümdüz, hiçbir ince öğe içermeyen, standart çayhane taburesinden ayda 20 gün çalışıp 100 adet üreten bir zanaatkar olayım. Hep aynı ahşabı aynı miktar kullanan, her zaman günde 8 saat çalışan, günde 5 adet sandalye üretebilen bir zanaatkarım yani… Kullandığım ağaçları ormanda kesen testereler, ağaç kütüklerini işleneceği ilk fabrikaya ve o ilk fabrikalardan benim dükkanıma taşıyan kara taşıtlarının tümü petrol ile çalışıyor. Ve petrole %100’ün üstünde zam gelmiş. Dükkanımda ve o fabrikada kullanılan ekipmanlar elektrik ile çalışıyor ve ona da %150 den fazla zam gelmiş. Işçilik maliyetleri desen, doğal gazı ayrı dert. Herşey katları ile artmış. TUİK‘ in enflasyon hesabı yaparken değerlendirmeye kattığı fiyatı düşen ya da hiç artmayan ürünlerin hiçbiri bu zaanatkarın üretimi sırasında kullanılmıyor.
Bundan bir yıl önce günde 5 adet sandalyeyi 500tl’ye mal edip %20 kar ile 600 tl’ye satarken, şimdi minimum 1100 tl’ ye mal edebiliyorum. Ve bu sandalyeyi %20 kar ile 1320 tl’ye satmaya çalışıyorum. 5 sandalyeyi yeni fiyatlar ile en az 1100tl’ ye üretebiliyorsam; eski satış fiyatı olan 600tl üzerine %36 enflasyon farkını ekleyerek 816 tl’ ye nasıl satayım? Hergün çalışıp didinip 5 sandalye üreteceğim ve niye bunların satışından günlük bazda 284tl zarar edeceğim ki? Ticaret ilmine ve matematik bilimine aykırı bir durum bu. Vergi kazançtan ödenir yahu burda kar yok ki. Devlete bağış yapmam isteniyor sanırım da, bağış yapacak mecal de yok. Yoksa Allah devletimize zeval vermesin.
suçlu olan kİm
Biri bana TUİK’ e gore %36 yıılık enflasyon olduğu söylenen ülkemizde elektirik, doğal gaz ve petrol gibi, diğer tüm ürünlerin fiyatına yukarı yönlü etki eden tekel maddelerine fahiş zammı kimin yaptığını anlatsın. Bu zamları yapanları kim denetliyor, kim ceza kesiyor? Suçlu olan kim onu söylesin. Maliyet artışları altında ezilen halk ile uğraşmayın arkadaş. Ben de 1 tl’ nin 10 amerikan doları ettiğine inanmak istiyorum. Merkez bankası kuru düzenleyip “1tl artık 10 amerikan dolarına eşdeğerdir” diye açıklasa biz ve dünya buna inanacak mıyız? Bizim inanmamız ve zorlamamızla 1tl=10 amerikan doları olamıyorsa enflasyon da kim isterse istesin gerekleri yerine getirilemeden açıklanan rakamlarda olamaz.
Demem o ki; dostlar, Maraşlılar, vatandaşlar, yurttaşlar, dinleyin ey hemşerilerim; para kazanmak yaşam hakkıdır, kimse zararına satış yapmak için ticaret yapamaz ve herhangi bir malı üretemez. Sizin anlattığınız değil karşınızdakinin ne anladığıdır iletişim gücünüz. Ben açıklanan enflasyon rakamlarına inanan kimse olduğunu sanmıyorum.
Sevgiyle kalın, cebimiz delik, cepken delik, havuz dolamıyor, yaşam zorlanıyor. Hepimize sabır diliyorum.